Tür: Aksiyon, Dram, Gizem, Komedi, Polisiye, Suç,
Yönetmen: Serdar Akar,
Oyuncular: Erdal Beşikçioğlu, Tardu Flordun, Hakan Boyav, Hazal Kaya Cansu Dere, , Rıza Kocaoğlu, , Hakan Boyav, Ege Aydan, , Fatih Artman, Berke Üzrek, Inanç Konukçu, Serhat Nalbantoğlu, Canan Ergüder...
Senaryo: Emrah Serbes (Kitap)
Kişisel Notum: 8/10
Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm'ü izlediğimde Türk Polisiye Sineması için hala bir umut olduğunu gördüm. Gerçektende en ufak ayrıntısına kadar güzelce kurgulanmış bir romanın uyarlamasını izledik. Filmde diziden ve kitaplardan aşina olduğumuz karakterlerin yanı sıra birçok yeni karakter ve oyuncu görüyoruz.
Oyunculara söylenecek söz yok, müzikler iyiydi, Son Hafriyat, dolayısıyla senaryo iyiydi. Bir polisiye filmi birkaç Amerikan filmini andıran sahne hariç ancak bu denli güzel yapılabilir. Film bizden polislerin, içten hikayelerini anlatırken Türkiye'nin gerçeklerini eleştiriyor.
Eee, adı üstünde polisiye film olunca kurgunun incelikleri hakkında ipucu vermemeye çalışarak filmden bahsedeyim.
Bir kere jenerikteki fonttan kaynaklanan İ'lerin farklı çıkması çok komik olmuş. Onun dışında biraz daha yaratıcı bir giriş bekliyordum ben. Dizinin beyaz perdede izlenen versiyonu gibiydi. Giriş ve jenerik pek hoş olmamış açıkcası.
Filmin Emrah Serbes'in Son Hafriyat romanından uyarlandığı altta belli belirsiz göründü ve kayboldu. Zaten başından beri Behzat Ç. karakteri Serdar Akar, Erdal Beşikçioğlu ve diğer senaristlerin birer ürünüymüş gibi lanse ediliyor. Ben yazarın yerinde olsam bu durumu nahoş bulurdum. Zira bazı insanlar Behzat Ç. karakteri etrafında dönen o müthiş iki kitaptan bihaber...
Emrah Serbes bir röportajında "Cansu Dere'yi görmeden paçaları sıvamayın."demişti ama ne der ekladı ne paça. Cansu Dere çok sırıtmasa da filme hiç mi hiç uymamış. Orada usta Ankara tiyatrosu oyuncuları varken Cansı Dere karakterine beni inandıramadı. Yani o rol yapmıyor da Cansu Dere gibi gelmiş ortalarda dolanıyor gibi. Cansu Dere'nin performansı diye başlayan cümleler kuramayacğım çünkü öyle bir şey yoktu zaten. Erdal Beşikçioğlu ile beraber geçen bütün sahnelerinde Beşikçioğlu götürdü işi.
Ben en çok KASS'ı merak ediyordum ki hakkı verilerek oynandığı için içim rahat. Hakan Boyav karakterin altından gayet iyi kalkmış. Bence Altın Portakal'da Hakan Boyav almalıydı en iyi erkek oyuncu ödülünü veya en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü. Zira Erdal Beşikçioğlu'ndan dizideki performansından yüksek bir performans görmedik.
Hazal Kaya yine iki üç repliğin tekrarıyla götürdü filmi. Pozisyonu dolayısıyla sorun yok. Behzat Ç.'yle tekrar hayran kaldığım Canan Ergüder gözüktüğü tüm sahnelerde ağırlığını koydu ve fazlasıyla başarılı bir performans sergiledi. Fatih ve İnanç Abilerim yine Harun ve Hayalet'te çok başarılıydılar. Akbaba yine müthişti.
Ekip haricinde filme dahil olan ve kitabın (dolayısıyla filmin) temelini oluşturan Red Kit karakterinde Tardu Flordun kısacık rolüne müthiş hünerler sığdırmış, tabiri caizse döktürmüştür efem.
Sanıyorum ki zaten dizide de pasif olan Survivor Hakan'ın hiç repliği yoktu. Eda karakteri dizidekinden daha pasifti. İkinci plandaki karakterlerinde Ankara Tiyatrosu oyuncuları olması ayrı bir lezzet katmış filme.
Velhasılkelam film aynı zamanda Türk Sineması'ndaki seri katil filmi ihtiyacını da bir nebze karşılamıştır. Serdar Akar ustalık hünerlerini göstermiş ve başarılı bir roman uyarlaması izledik. Umarım devamı gelir bu tür filmlerin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder